Günümüzün en büyük sorunları zorbalık, ayrımcılık, nefret, saygısızlıktan kaynaklanan ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve diyalog eksikliğidir. İnsanlığı ve ülkeleri tehdit eden bu sorunlar okullarımızda yaygındır ve sayıca büyük bir artışla çocuklarımızı tehdit etmektedir. Okullarımızı ve çocuklarımızı tehdit eden bu mikro tehdit sorunu, suçların artmasına ve makro boyutlarda büyük sorunlara neden olacaktır. Dolayısıyla bu sorunların çözümünün öncelikle çocuklardan, ailelerinden ve sivil toplumdan bu olumsuz tutum ve davranışları silmek olduğunu düşünüyoruz. 'Seslendir, yarat ve çiçeklendir' projesi, etkisi mikro boyutlardan makro boyutlara kadar olan sorunlara çözümler sunmayı öneriyor. Projemiz çocukları sevgi, hoşgörü, diyalog, sanat ve müzik kavramları çerçevesinde eğitim, eşitlik, cinsiyet dengesi, kapsayıcılık, çeşitlilik yoluyla sosyalleşmeye teşvik etmekte; dezavantajlar, ayrımcılık, zorbalık, nefret ve ırkçılıkla mücadele etmektedir.

Ülkelerimizi ileriye taşımak ve 21. yüzyılın temel değerlerinde birleştirmek için saygısızlık, hoşgörüsüzlük ve diyalog eksikliğinden kaynaklanan olumsuz tutum ve davranışlar ortadan kaldırılmalıdır. Olumsuz tutum ve davranış tohumları zihinlerinde büyüyüp yayılmadan önce çocuklarımızı kazanmak için okullarımız bu konuda aktif ve kararlı bir şekilde yer almalıdır. Bu olumlu savaş, dünyayı daha da kötüleştiren fikirleri olan yetişkinlerinkine kıyasla çok temiz olan küçük çocuklarla başlamalıdır, dünyayı güzelleştirecek fikir ve değerler öğretilmeli ve çocukların davranışları bunlarla şekillenmelidir. Çocuklarımıza çeşitliliği öğretebilmeliyiz; ve bunu sağlamak için çocuklarımızın çeşitliliğe maruz kalmaları ve çeşitliliği benimsemeleri gerekir. Bu nedenlerden dolayı projemiz uluslararası bir proje olarak yürütülmelidir.

Okullarımızda sıkça görülen akran zorbalığı, bir veya daha fazla çocuğun fiziksel veya sosyal olarak daha fazla olan başka bir çocuğa sözlü fiziksel saldırılarından oluşan, olumsuz etkileri yüksek bir sosyal sorundur.  Bizim proje, öğrencilerimizin akran zorbalığını azaltmak veya belki de ortadan kaldırmak için sanata ilgi duymaları gerektiğine inanıyoruz. Sanat, öğrencilerin benlik saygısını ve kişiliklerine olan saygısını artıracağından, onlara çalışma becerisi kazandıracaktır. Birlikte ve estetik kaygılarını geliştirerek, öğrencilerde saldırganlık belirtileri azalacak, bu sayede öğrencilerimiz daha az yıkıcı olacaktır.

Müzik eğitiminde kullanılan yaklaşımlardan biri olan Orff Yaklaşımı, öğrencilerin keyifle şarkı söyleme, doğaçlama ve dans gibi etkinliklerine dayanmakta ve bunları müzikle birlikte başarmaktadır. Ayrıca, Orff olmasına rağmen yaklaşım bir grup çalışmasıdır, bireysel öğrencilerin bireysel olarak öğrenmelerini sağlayan bir yaklaşımdır. Avrupa Konseyi 2020 Eğitim Bildirgesi'nin dört ana hedefinden biri olan eşitliğin sağlanmasını, sosyal uyumun sağlanmasını ve aktif vatandaşlığın teşvik edilmesini (kapsayıcı eğitim, eşitlik, ayrımcılıkla mücadele ve ırkçılıkla mücadele) projemizin ana hedefleri olarak tanımladık. Projemizin önceliği ve hedefleri de aşağıdakilere uygundur:

2015 Paris Deklarasyonu'nda belirtildiği gibi eğitim yoluyla vatandaşlık ve özgürlüğün ortak değerleri olan hoşgörü ve ayrımcılığı teşvik etmek.

Projemizin ana hedef kitlesi 10-14 yaş arası öğrencilerimizdir.  ispanya, Türkiye, Portekiz, İtalya ve Makedonya'dan oluşan ve projenin amacı ile uyum içinde olan ve okullarında bu tür sorunlar yaşayan altı ortak okulumuz, okullarımızdaki zorbalığı azaltarak hedeflerimize bir ölçüde ulaşabileceğimize inanıyoruz. Dahası, bu programları eğitim programlarımıza entegre olarak geliştirecek, kültürlerimiz arasında köprüler kuracak ve onlarla etkileşimde yer alacak projemizin faaliyetleri ile;

- Risk altındaki çocuklarımız topluma ve okula yeniden entegre edilerek akademik başarılarını artıran, çok kültürlülüğe açık, doğaya ve insan haklarına saygılı, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmayan bireyler olarak yetiştirilecektir,

- Erken okulu bırakma azalacak,

- Öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve okullarımıza kendilerini Avrupa vatandaşı olarak hissetme şansı verilecek ve uluslararasılaştırılacaktır,

-BİT-okullarımızın dil yeterliliği ve çok dilliliği artacaktır,

- Yeni ve iyi uygulamaların değiş tokuşuyla müfredatlar arası entegrasyon sağlanacaktır,

-Dezavantajlı, mülteci ve ŞEN öğrencilere toplumun ve okulun bir parçası hissettirilecek,

-Tüm paydaşları projemize dahil ederek, kapsayıcı eğitim gibi alanlarda paydaşlarımızın bilinçlendirilmesi,

Avrupa vatandaşlarını hissetmek, çevreye-doğaya saygı duymak, dijital teknolojiyi kullanmak ve çok kültürlülük gündeme gelecektir.

- Ülkeler arasında bulunabilecek önyargılar yok edilecek,

 

-Okullarımızın ulusal ve uluslararası prestijleri artacaktır.

 

 

 

 

PROJECT SUMMARY

The biggest problems of today are bullying, discrimination, hatred, racism caused by disrespect, intolerance and lack of

dialogue. These problems threatening humanity and countries are common in our schools and threaten our children with

a great increase in number. This micro-threatening problem, which threatens our schools and children, will cause an

increase in crime and huge problems in macro dimensions. Therefore, we think that the solution to these problems is to

erase these negative attitudes and behaviors from firstly the children, their families and civil society. The 'Sound it, create

it and flower it' project proposes to offer solutions for the problems the effect of which is from micro dimensions to macro

dimensions. Our project encourages children to socialize through education, equality, gender balance, inclusion, diversity

within the framework of the concepts of love, tolerance, dialogue, art and music; it combats disadvantages, discrimination,

bullying, hatred and racism.

Negative attitudes and behaviors caused by disrespect,intolerance and lack of dialogue should be eliminated in order to

move our countries forward and unite them in the core values of the 21st century.Our schools must actively and resolutely

participate in this issue to win our children before the seeds of negative attitudes and behavior grow and spread in their

minds.This positive war should start with young children who are very clean compared to those of adults who have ideas

that make the world worse, and the ideas and values that will make the world beautiful should be taught and the

behaviors of the children should be shaped with these.We should be able to teach our children diversity;and to ensure

this, our children must be exposed to diversity and adopt diversity. For these reasons,our project should be carried out as

an international project.

Peer bullying,which is frequently seen in our schools,is a social problem with high negative effects,consisting of verbalphysical attacks by one or more children on another child who is physically or socially more disadvantaged.In our

project,we believe that our students should have an interest in art in order to reduce or maybe eliminate peer bullying.

As art will increase students' self-esteem and their respect towards their personalities, give them the ability to work

together and improve their aesthetic concerns, the signs of aggression in students will decrease,by this way our students

will be less destructive.

Orff Approach, which is one of the approaches used in music education, is based on the activities of students such as

singing with pleasure, improvising and dancing and achieves these in company with music. Furthermore,although Orff

approach is a group study, it is an approach that allows individual students to learn individually.

We have defined providing equality which is one of the four main objectives of the Council of Europe 2020 Declaration of

Education,achieving social cohesion and promoting active citizenship(inclusive education,equality,anti-discrimination and

anti-racism)as the main goals of our project.The priority and objectives of our project are also in accordance with the

promotion of tolerance and nondiscrimination, the common values of citizenship and freedom, through education as in

stated in the 2015 Paris Declaration.

The main target audience of our project is our students aged 10-14 years.As six partner schools consisting of Spain,Turke

y,Portugal,Italy and Macedonia, which all have been in harmony with the purpose of the project and suffering from these

kinds of problems in their schools,we believe that by reducing the bullying in our schools, we can reach our objectives to

some extent.What is more, with the activities of our project that will develop these programs integrated into our education

programs,build bridges between our cultures and take part in interacting with them;

- Our children at risk will be brought up as individuals who increase their academic success, open to multiculturalism,

respect nature and human rights, and do not discriminate against race and gender by being reintegrated into the society

and the school,

- Early school dropout will decrease,

- Our teachers, students and schools will be given chance to feel themselves as European citizens and they will be internationalized,

-ICT-language proficiency and multilingualism of our schools will increase,

- Integration between curricula will be achieved through the exchange of new and good practices,

-Disadvantaged, refugee and SEN students will be made to feel part of the society and the school,

-By including all stakeholders in our project,awareness of our stakeholders in the areas such as inclusive education,

feeling European citizens, respecting the environment-nature, using digital technology and multiculturalism will be raised.

-The prejudices that can be found among the countries will be destroyed,

-The national and international prestige of our schools will increase.